Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

iki kişilik

См. также в других словарях:

  • kişilik — is., ği 1) Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet Herkes, kişiliğine bağlı dokunulmaz, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Anayasa 2) İnsanlara yakışacak durum ve davranış 3) top. b.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çift kişilik — sf., ği İki kişiye ait, iki kişilik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tandem — is., Fr. tandem 1) İki kişilik bisiklet 2) İki kişilik yamaç paraşütüyle yapılan uçuş 3) sp. Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan oyuncunun arkasındaki tek kişi 4) sp. Kürek sporunda ikişer kürek kullanılarak yapılan tekne yarışı kategorisi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şarpi — is., den., İng. sharpie Altı düz, üçgen biçiminde tek direkli, iki yelkenli, iki kişilik tekne …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fraklı — sf. Frakı olan İki kişilik bir sedirin üstünde siyah fraklı adamın karşısında oturuyor. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kompartıman — is., Fr. compartiment Yolcu trenlerinde vagonların bölmelerle ayrılmış bölümlerinden her biri Binbaşı beyin kompartımanı iki kişilik, sen oraya gidersin, konuşursun. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • markiz — is., Fr. marquise 1) Markinin karısı 2) İki kişilik, alçak, oldukça geniş koltuk 3) mim. Bir kapı veya pencere önünde yağmurdan korunmak için yapılan saçak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şoför — is., Fr. chauffeur Sürücü Cumartesi günü kalkacak otobüste şoförün yanında iki kişilik yer ayırttı. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler şoför ağzı şoför koltuğu şoför mahalli şoför muavini şoför okulu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tandem paraşütü — is. İki kişilik yamaç paraşütü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çift — sf., Far. cuft 1) Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler) 2) is. Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı. R. H. Karay 3) is. Toprağı sürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • basketbol — is., sp., İng. basketball Beşer kişilik iki takım arasında topu 3 m yükseklikteki karşılıklı duran ağ geçirilmiş iki sepetten birine sokup sayı kazanmak esasına dayanan bir oyun, basket, sepet topu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»